[ad_1]
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret etmiş olduğu sebebi öne sürülerek oluşturulan davada 14 Aralık’ta 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, İmamoğlu’nun, siyasal yasak içeren Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 53. Maddesi’nde belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da hükmetti.
Hapis cezası sonucu, İstinaf Mahkemesi’nde onanırsa Yargıtay’a gidecek. Yargıtay’ın da sonucu onaması durumunda İBB Başkanı İmamoğlu siyasal yasaklı olacak ve belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek.
İçişleri Bakanlığı müfettişleri de bu hafta İmamoğlu’nun, “terörle bağlantılı kişileri belediyede işe almış olduğu” iddiasıyla hazırladıkları raporu tamamlayıp savcılığa teslim etti.
Bu gelişme, İmamoğlu’na yönelik “yargı kıskacının” daha da genişleyeceğinin işareti olarak görülüyor.
İmamoğlu’nun adı, muhalefetin ihtimaller içinde cumhurbaşkanı adayları içinde geçiyor. Bundan dolayı hakkında hukuki gelişmeler, siyasal hesapları da tekrardan şekillendirecek şeklinde görünüyor.
KULİSLERDE KONUŞULAN SENARYOLAR
İmamoğlu’na yönelik yargı sürecinin ihtimaller içinde sonuçlarına ilişkin siyasal kulislerde konuşulan senaryoları derledik:
“İMAMOĞLU SAF DIŞI BIRAKILIR”
Siyasal kulislerde, iktidarın, İmamoğlu hakkında yargı sürecinin hızlandırılarak, adaylık denkleminden çıkarma hesabı yapmış olduğu konuşuluyor.
Gazeteci Nuray Babacan da Gazete Pencere’deki yazısında, İmamoğlu ile ilgili istinaf ve Yargıtay süreçlerinin 2 ay içinde tamamlanacağı iddiasını köşesine taşıdı.
İstinaf mahkemesinden sürpriz bir karar çıkmasının beklenmediğine işaret eden Babacan, bu tür davalara bakan Yargıtay 4. Dairesi’nin üye yapısının incelenmeye başlandığını ve sonucu şansa bırakmamak için de gerekirse Yargıtay Başkanı’nın da içinde yer alacağı “yeni bir daire kurulmasının” tartışıldığını aktardı.
İmamoğlu’na yönelik “yargı kıskacının” daha da genişlemesi durumunda, Altılı Masa’nın, kazanma olasılığı yüksek olsa da İmamoğlu’nu aday gösterme riskini göze alamayacağı ve böylece adaylık yarışında saf dışı kalacağı dile getiriliyor.
‘YEDEK ADAY’ PLANI
Karşıcılık kulislerde konuşulan bir başka senaryo ise muhalefetin risk alıp İmamoğlu’nu aday göstermesi, yargı kararının kesinleşme ihtimaline karşı da “yedek adayla” seçime gidilmesi.
Bu senaryoyu savunanlar, İstanbul seçimlerini örnek gösterip, benzer başarının cumhurbaşkanlığı seçiminde elde edilebileceğini ifade ediyor.
Bu görüş İYİ Parti’de karşılık bulsa da Altılı Masa’nın öteki bileşenleri mesafeli duruyor.
Gerekçe olarak da, yedek adayın da minimum İmamoğlu kadar tanınmış, kuvvetli bir isim olması gerektiği, hiçbir liderin de “yedek aday” olmayı kabul etmeyecek olması gösteriliyor.
Ek olarak, yedek adaylık sisteminin seçmenin kafasını karıştıracağı düşünülüyor.
CHP: KILIÇDAROĞLU DIŞINDA BİR İSİM ÖNERİLMEYECEK
Altılı Masa’nın Ocak ayı içinde adayını belirlemesi yüksek olasılık görülüyor.
Kulislere yansıyan bilgilere gore CHP, Kılıçdaroğlu haricinde bir adı masaya önermeyecek.
CHP’de yaygın görüş, aslına bakarsan muhalefetin adayının her koşulda Erdoğan’a karşı seçimi kazanabileceği yönünde.
İmamoğlu’nun yarattığı rüzgarın CHP’yi ve Altılı Masa’yı pekiştirdiği, aday kim olursa olsun seçimin kazanılacağı savunuluyor.
HDP KULİSLERİNDE BU KONUŞULUYOR: DERHAL ADAY İLAN EDİLMELİ
HDP de İmamoğlu ile ilgili yargı sürecini yakından izliyor.
Partide İmamoğlu’na verilen ceza için “karşıcılık seçmenini sindirme amaçlı“ yorumu yapılıyor, cezanın “Bunlar gitmez algısını güçlendirmeye dönük gözdağı olduğu” savunuluyor.
HDP kulislerinde, Altılı Masa’nın “karşı tarafı şaşırtma” taktiği izlemesi gerektiği belirtilerek, “İmamoğlu derhal aday duyuru edilmeli” görüşü dile getiriliyor.
“ÇOKLU ADAYA GİDİLEBİLİR”
İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına mesafeli olduğu sır değil. Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını masaya getirmesi halinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bunu partisinin yetkili organlarının görüşüne sunacak.
Akşener, Cuma sabahı Fox TV’de katılmış olduğu programda da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istediği yorumlarına ilişkin, “İster hakkıdır. İstemek her insanın hakkıdır” demişti.
Akşener ek olarak “Buna farzı mahal denir ‘farzı mahal’i burada konuşamam gelsin görelim. Her şeyi partimizle konuşarak gittiğimiz için ona gore bir bakış açımız olacak” görüşünü dile getirmişti.
İYİ Parti’de Kılıçdaroğlu ile seçime gidilirse kazanma şansı olamayacağını düşünen geniş bir kesim var ve Akşener ek olarak inisiyatif almazsa, partiden destek sonucu çıkması beklenmiyor.
Bu şekilde bir durumda her partinin ilk turda kendi talibi ile seçime girmesi, ikinci turda en yüksek oyu alan karşıcılık adayının desteklenmesi seçeneğinin gündeme gelebileceği konuşuluyor.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
[ad_2]
Kaynak: webhane.com