[ad_1]
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, dün akşam katıldığı canlı yayında gündeme ve çalışma hayatına ilişkin sonuları yanıtlarken asgari ücrete temmuz ayında bir zam yapılıp yapılmayacağı sorusuna da yanıt verdi.
ensonhaber.com
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Habertürk TV canlı yayınında, 7 bin 500 TL ve üzerinde emekli maaşı alanların ücretlerinde yapılacak iyileştirme ile ilgili düzenlemeyi temmuz ayında yapacaklarını duyurdu.
Bilgin’in açıklamalarında asgari ücretin diğer ücretleri düzenleyici bir etkisi olduğu ve temmuz alında bunun da bunu değerlendirileceği aktarıldı.
En düşük emekli aylığının 5 bin 500 TL’den 7 bin 500 TL’ye çıkarılması ile ilgili düzenlemeye ilişkin sorulan soru üzerine Bakan Bilgin, şu bilgileri paylaştı:
Kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin ücretleriyle ilgili 6 ayda bir düzenleme yapıyoruz. Ocak ayında 5 bin 500 TL olan emekli aylığını şimdi 7 bin 500 TL yaptık. Temmuz ayında sadece en düşük ücretlileri değil 7 bin 500 TL’nin üzerinde maaş alan emeklilerle ilgili düzenlemeyi yapacağız. Oranları farklılaştıracağız. Toplamda 15 milyon emeklimiz var, 7 bin 500 TL ve üzeri alanların sayısı yaklaşık 9 milyon, 6 milyon insan da bununla ilgili düzenlemeden etkilenecek.
“Büyümemizi hızlandırmamız lazım”
İstihdamı 31 milyonun üstüne çıkarttık. Bu Türkiye’de pandemiye ve dünyada yaşanan krizin yansımalarına rağmen oldu. Türkiye özellikle sanayide büyüyerek bu sorunu çözdü. Bunu daha da ileri taşıyarak büyümemizi hızlandırmamız lazım. Ekonomik büyümenin dışında işsizliği ortadan kaldıracak sihirli bir formül yok. Türkiye istihdam yaratacak. Onun için istihdam yarattıkça Türkiye’nin aktif nüfusunun pasif nüfusa oranını biz yine sigorta sisteminin sağlıklı işleyişi hesabına düzenlemiş olacağız. Yani fonlarımız erimeyecek. Sosyal Güvenlik Kurumumuzun gelirin gideri karşılama oranı yüzde 91’e kadar çıktı, bu çok önemli bir şeydir. Bu gelirler biraz düşecek ve biz bu gelirleri arttıracak bir siyaset uygulamak zorundayız. O uygulamanın da ekonomik büyümeden geçtiğinin altını çizmek isterim.
“Demografik fırsat penceremizin açık olduğu bu dönemde büyüme oranımızı yüzde 5’in üzerine çıkarmalıyız”
Bakan Bilgin, geçen sene Türkiye tarihinde ilk defa istihdamın bu kadar arttığına vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:
Fransa’da 65 yaş krize sebep oluyor. Başka ülkelerde 67 yaş, Avrupa ülkelerinin hepsinde yaşlı nüfus çok yüksek olduğu için, emeklilik sigorta sistemi de bunu kaldırmadığı için emekli sayısında öyle bir düzenleme yapmak mecburiyetinde kaldılar. Biz hala genç nüfusuz. Türkiye hala demografik fırsat penceresi açık olan bir ülke ama bunu değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bu demografik fırsat penceresinin açık olduğu dönemde büyüme oranımızı yüzde 5’in üzerine çıkarmamız lazım. Türkiye yüzde 5’in üzerinde büyürse yılda yaklaşık 800 bin istihdam yaratıyor.
“Geçici işçilere 1 yıl çalışma ve kadro imkanı sağladık”
Bakan Bilgin, geçici işçi sorununu da çözdüklerini anımsatarak, şöyle konuuştu:
Geçici işçiler, 10 ay çalışıp maaş alıyorlardı sonrasında işten çıkarılıyorlardı. Şimdi onlara 12 ay çalışma imkanını getirdik. Aynı zamanda norm kadrolar var. Boş olan kadrolara kıdem sırasına göre atanmasını kanun ile düzenledik. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda yaptığımız çalışmalara ‘toplumumuzu korumak bizim görevimizdir’ anlayışıyla yaklaşarak sosyal politikalara öncelik verdi ve bütün bunları onun desteğiyle yaptık. Geçici işçiler ve sözleşmeli personelin kadro sorununu kanun ile düzenledik, bunlar yöneticilerin inisiyatifinde değil. Böylece keyfi uygulamaların önüne geçtik.
“Meclis açılır açılmaz taşeron işçilerinin sorununu da çözeceğiz”
Önlerindeki dosyalardan birinin de taşeron işçiliği olduğunu belirten Bilgin, bu konuda şöyle konuştu:
Çalışmayı tamamladık ama deprem oldu, Meclis çalışmalarına ara verdi. Dolayısıyla biz en son oturuma sadece geçici işçileri yetiştirebildik. Meclis açılır açılmaz taşeron işçilerinin sorununu da çözeceğiz.
“Temmuz ayında asgari ücreti yeniden değerlendireceğiz”
Bakan Bilgin, Temmuz ayında asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin sorulan soru üzerine ise asgari ücret konusunda Türkiye’nin gerçekten çok duyarlı davrandığını dile getirerek şöyle konuştu:
Geçtiğimiz sene ocak ayında çok yüksek bir zam yapmış olmamıza rağmen temmuz ayında yeniden düzenleme yapmak zorunda kaldık. Çünkü fiyatlar asgari ücreti hızlı bir şekilde eritti. Bu sene de ocak ayında kimsenin beklemediği bir zam yaptık. Cumhuriyet tarihinin dolar bazında en yüksek asgari ücretini verdik. Açıkladığımızda 467 dolardı. Bugün 455 dolar civarında. Asgari ücret zaten bunun altına düşmemesi için belirlediğimiz bir ücrettir. Asgari ücret çok önemli bir konu, asgari ücreti yukarıya çektiğimiz zaman asgari ücretin üzerinde çalışanlar da işletmelerden, işverenlerinden aynı oranda zam istiyorlar. Asgari ücretle birlikte bütün ücret sistemini yukarı doğru değiştiriyoruz. Asgari ücretin diğer ücretleri düzenleyici bir etkisi var. Temmuzda da bunu değerlendireceğiz. Asgari ücret komisyonunda kararlaştırıyoruz. Bu sene işveren konfederasyonumuzla birlikte imzaladık. Türk-İş Genel Başkanı Ergun Bey 9 binin altında imza atmayacağını söyledi. Biz de 8 bin 500 lirayla uzlaştık. Ümit ediyorum önümüzdeki asgari ücrette oy birliği ile uzlaşırız.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması
Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasına ilişkin ise Bilgin, şunları aktardı:
Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını gerçekleştirme fırsatını bulduk. İlk defa sadece asgari ücretlilerin değil, bütün ücretlilerin asgari ücret düzeyindeki gelirlerini vergi dışı bırakarak yapısal bir reform gerçekleştirdik. Türk çalışma hayatında toplu sözleşmeden sonra bence en önemli adımlardan birisi budur. Çünkü asgari ücret diyorsunuz ve ondan vergi alıyorsunuz. Bunun mantığı olmaz. Anayasanızda sosyal devlet yazıyorsa bunu yapamazsınız.
“Staj mağduriyeti doğru bir kavram değil”
Bakan Bilgin, staj sürelerinin neden emekliliğe sayılmadığı ile ilgili sorulan sorular üzerine, şu açıklamayı yaptı:
Staj mağduriyeti doğru bir kavram değildir. Bu bir eğitim süreci, eğitimin devamı dolayısıyla orada bir mağduriyet söz konusu değil. Sosyal güvenlik sistemine kayıt olmayı iş akdiyle gerçekleşen bir olaydan sonra başlatıyoruz. İşe giriş işleminiz o şekilde gerçekleşiyor. Eğitimin bir parçası mı değil mi? İş mi? Oradan bakacağız. Devlet onlara sağlık sigortası yaptırıyor ve orada sağlıktan dolayı başına bir şey geldiği zaman ben korurum diyor. Ama kimseyle bir iş akdi gerçekleşmiyor.
[ad_2]