[ad_1]
EYT’ye ilişkin konuşan Bakan Alim, “EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı mecburi kılıyor. 1999’daki şartlar her neyse, emek harcama süresi, hizmet süreleri değişmiyor, o günkü şartlarda emekli olacak” dedi.
Emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) ilgili emek harcamalar, hız kesmeden devam ediyor.
EYT’liler, emekli olmak için hükümetin açıklayacağı paketin ayrıntılarını beklerken Emek harcama ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alim, yeni bir izahat yapmış oldu.
“1999’dan sonrasında işe girdilerse EYT’yi kapsamayacaktır”
Habertürk TV’de gösterilen Kübra Par’ın ‘Açık ve Net’ programına konuk olan Bakan Alim,“1999’dan sonrasında işe girdilerse EYT’yi kapsamayacaktır.” dedi.
Emek harcama ve Toplumsal Güvenlik Bakanı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı mecburi kılıyor”
“EYT ile ilgili Fuat Bey’in açıklamasını şimdi sizden öğrendim. Doğal biz görüşlerimizi, bazen bir araya gelip paylaşıyoruz. Teknik emekleri tamamlanmamış emek harcama. EYT diyince 8 Eylül 1999’dan ilkin işe başlamış olanlar. Bunların bazı istisnaları var. Doğum yapmış hanımların, askerlik yapmış olanların borçlanması var. Birkaç istisnai durumlar var. Onların haricinde en fazlaca sorulan sual; prim gün sayım tamamlanmamış, borçlanabilir miyim? 1999’dan sonrasında işe girdilerse EYT’yi kapsamayacaktır.
Mevcut yasamızda olan haklar devam edecek. Yurt haricinde çalışanlar var. Muhteşem bizim kurumlarımıza müracaat edenler var. Orada da benzer kafa karışıklıkları var. Onlar da ‘prim gün sayılarımızı tamamlayalım, emekli olalım’ diye kuyruklar oluşturuyor. Onlarda da aynı şey geçerli. EYT 8 Eylül 1999 öncesi işe başlamayı mecburi kılıyor. Dünyanın neresinde olursanız olun. Aksi takdirde borçlanarak olmaz.
Vedat Alim’den EYT’ye ilişkin yeni açıklamalar VİDEO
“Ocak ayında 2 milyonu birazcık geçen şahıs”
Aralık’a kadar ortalama 1 milyon 900 bin şahıs. Ocak ayında 2 milyonu birazcık geçen şahıs. Dediğimiz şartlara uygun. Prim gün sayısı ve hizmet süresi tamamlanmış olanların sayısı. Eğer hiçbir yaş sınırı olmasa bunlar giriyor. 2 milyon giriyor. Bazıları 5-6 milyon var diyor. Geçen uzman kılığında bir adam ‘Bu iş 13 milyona çıkar’ diyor. Şu anda onları belirlemeye çalışıyoruz. Müracaat ediyor. Adam daha ilkin Bağkur, SSK’da, yurt haricinde çalışmış. Onların dosyalarını müracaat edilmeden bizbirleştiremiyoruz. O hummalı bir emek harcama.
“Yaş sınırına hemen hemen karar verilemedi”
Tüm emek harcamalar ortaya çıktıktan, toplam tabloyu gördükten sonrasında yaş sınırına karar verilecek. Ben burada devleti düşünüyorum, yurttaşlarımıza en fazla katkı yapabilecek çözüm üstünde durmam gerekir. Yaş sınırına hemen hemen karar verilemedi. Neticede tabloya bakarak siyasal karar verilecektir.
Hükümet karar verecektir. Cumhurbaşkanımız değerlendirecektir. Tabloyu tam olarak tespit etmeye çalışıyoruz. Hangi yaşta kaç şahıs bulunuyor? Yaş aralığı nereden nereye geliyor. EYT’de averaj yaş yüzde 49.9. Bu emek harcamayı bitirmeye çalışıyoruz.
“26 Aralık’ta sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğim”
Tahmin ediyorum EYT’yi bu ay sonuna kadar Meclis’e götürürüz bunu. Bitirebilirsek bu ay içinde, bitiremezsek Ocak ayında götürürüz. Ben son durumu önümüzdeki 26 Aralık’ta sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğim. Meclis’in iradesiyle çıkınca Resmi Gazete’de yayınlanır ve yürürlüğe girer.
Buradan sayın Nebati Bey’e teşekkür ediyorum. Maliyetin artışını, nereye ulaşabileceğini görmüş olduğu halde bu problemin çözülmesi mevzusunda fazlaca fedakârca davrandı. Enflasyona, ekonominin tüm ağır yüküne karşın. Kıdem tazminatında da inisiyatif aldı.
“1999’daki şartlar her neyse o günkü şartlarda emekli olacak”
1999’daki şartlar her neyse, emek harcama süresi, hizmet süreleri değişmiyor, o günkü şartlarda emekli olacak. Kısmi emeklilik koşulları da aynen devam edecektir. O insanlarımız rahat olsun, onların programında herhangi bir değişim yapmıyoruz.
“İşverenler kıdem tazminatlarını vergiden belli miktarını vergiden düşüyorlar”
EYT’lilerle ilgili yalnız kamuya maliyeti konuşuluyordu. Proje yürüyor, bitmek suretiyle hissedilince işverenler endişeye tutuldu, odalar, işveren kuruluşları harekete geçti. TİSK yöneticileriyle görüştüm.
Onları tek tek dinledim. Söyledikleri şu; nitelikli işçilerimiz var, yüksek ücretk alıyorlar. Bunların bizimle devam etmesini istiyoruz. Kıdem tazminatları alıp gitmeye kalkarlarsa yoğunlaşma olur dediler. İşverenler kıdem tazminatlarını vergiden belli miktarını vergiden düşüyorlar.
Eğer işveren işçisine ‘sen benim için önemlisin, değerlisin, kıdem tazminatını vereyim, çalışmaya devam et’ derse, biz ona toplumsal güvenlik desteği vereceğiz. Toplumsal güvenlik destek priminde 5 puanlık indirim yapacağız. Ek olarak bu mevzuda işverene kredi desteği verilecek. Hangi şartlarda emekli olacaklarsa o şartlarda haklara haiz olacaklar. Aylık bağlama oranlarında değişim olmayacak.
“Tüm bunlar hesaba dayalıdır”
Türkiye Avrupa’nın en iyi bütçe dengelerine haiz ülkelerden biriyiz. Bütçe gelirindeki artış tahminlerin üstünde olmuştur. Tüm bunlar hesaba dayalıdır. Biz seçim ekonomisi uygulamıyoruz, gerçekçi iktisat uyguluyoruz. Popülizm yapmayan, gerçekçi, yurttaşımızı enflasyon sarmalına sokmayacak dengeleme politikası sürdürecek yaklaşıma sahibiz.
Gerçekçi politikamız enflasyonun düşüşüyle beraber daha çok refah olarak dönecektir. EYT’de 1 hafta sonrasında ile 2 hafta sonrasında içinde bir fark var mı? Mühim olan sıhhatli bir halde girmiş olması. Biz Meclis’e götürürüz. Meclis tatilden sonrasında emek harcama programına alır.
“Niçin EYT var”
Niçin EYT var? Yasa çıkmış, yasa çıktıktan sonrasında emeklilik şartları değiştirildi. Biz bu problemi çözüyoruz. Efendim yaş sınırı yüksek aşağı çekin deniyor. Bakın Avrupa averajlarına. Bizim kaç çalışanın, kaç emekliliği, sigorta sistemiyle finansa edebileceğimizi asla unutmayalım. O çökerse asla bir şey yapamayız. Ayrıca toplumsal güvenlik kurumu çalışanlarını ödüllendirmek için bir şey düşünüyoruz.
[ad_2]
Kaynak: webhane.com