Başkan Çetin Akın, “Turgutluspor’u ustalaşmış bir yapıya oturtup belediyeden, belediye başkanından ekonomik bir beklentisi olmayan bir ekiple yürütmek ve altyapıya destek olmak isterim” dedi.
Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, Turgutluspor’da 21 Haziran Salı günü yapılacak kurultay öncesinde mühim açıklamalarda bulunmuş oldu. Turgutluspor Kulübü’nün hiç kimseye satılmadığını, doğru bir halde yöntem oluşturulmaya çalışıldığını, bunun için de her insanın görüşünün alındığını söylemiş oldu. Yaşanmış olan süreç ile ilgili bilgiler aktaran Başkan Akın şunları söylemiş oldu:
“Spor Kanunu değişti. Bir yıl içinde ustalaşmış spor kulüplerinin şirketleşmesi gerekiyor. Ikimiz de dedik ki bu sonucu kendi başımıza almayalım. Serhat Orhan, belediye başkanlığı ve Turgutluspor Kulüp Başkanlığı; Hakan Sezer, Murat Ayhan, Hüseyin Simav, Adnan Demirel, Ahmet Daşkan, Hüseyin Güleç ve Ahmet Özşirin kulüp başkanlığı yapmıştır. Ikimiz de dedik ki bunun içinde yandaş da olsun. Yandaş derneklerinden bir tane temsilci aldık. İki kere toplantı yaptık. Ben Serhat Bey’in açıklamasına acaip üzgünüm. İkinci görüşmede tüm kulüp başkanlarının, her insanın içinde bizlere dedi ki ‘bu şekilde bir adam bulmuşsun, ne duruyorsun?’ Tüm kulüp başkanları şahittir; bir tanesi ‘hayır bu şekilde bir konuşma olmamıştır’ derse belediye başkanlığını bırakacağım. Bu kadar oldukca netim. Biz bu kulübü hiç kimseye satmıyoruz kardeşim! Biz, kulüpte doğru bir halde, doğru bir yöntem yapmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de her insanın görüşünü aldık. Turgutlu tarihinde bu şekilde organize bir emek harcama olmuş mu? Kim kimi çağırmış? Bir tek Hüseyin Güleç gelmedi toplantıya, Taner Kestaneci’yi biz çağırmadık. Bir senenin sonunda kulüp şirketleşmek zorunda. Biz bu bir yılı arkadaşlarla 5’e 4 bir yönetim oluşturup yetki aldık. Kulüp başkanlığı yapmış arkadaşlarımızdan. Serhat Başkan da öncülük yapmış oldu, ‘bu adamlarla yol yürüyelim’ dedi. Turgutluspor’da altyapı oldukca başarı göstermiş. U19 Takımımız Türkiye Yarı Finali oynadı, U17 Çeyrek Final oynadı. Şimdi altyapımızda gümbür gümbür gelen bir ekip var. Adamlar bir sistem oturtmuşlar, 10 yıllığına gelmişler buraya. Bu işi meslek edinmişler ve bu iki yıl içinde bizlere hiçbir problem yaşatmamışlar. Bizim maddi külfetimizi tamamen temizliyorlar.”
“Bu kulüpte bahsedilmiş olduğu benzer biçimde hepimiz alacak ardında değil”
Turgutluspor’un ekonomik durumuyla ilgili de izahat meydana getiren Başkan Akın, “Bu kulüpte bahsedilmiş olduğu benzer biçimde hepimiz alacak ardında değil. Bir tek Taner Kestaneci ile devam eden yasal sürecimiz var. Toplumsal Güvenlik Kurumu’na 1 milyon 200 bin TL civarında borcumuz var. Turgutluspor Kulübü’nü 2019 senesinde devraldığımda 1 milyon 650 TL borç vardı. Bir milyon civarında da futbolcu alacakları vardı. Bunlar yapılandırıldı, ödenmeye başladı. Bizi tertemiz, borçsuz bir hale getiriyorlar” ifadelerini kullandı.
“Birlikte, ortaklaşa bir yönetim oluşturalım dedim”
Bu süreçte 7-8 tane kulüple görüşüldüğünü söyleyen Başkan Akın, “Bu görüşmelerimizin tamamını da paydaşlarımızla, başkanlarımızla, kendi ekibimizle paylaştık. Görüşmeye esasen komisyon olarak katıldık. Kayda kıymet 3 teklif üstünde mutabık kaldık. Tüm teklifleri kulüp başkanlarımızla birlikte değerlendirdik. En mantıklı seçimin Serhat Bey tarafınca karar verdiğimiz arkadaşlarla yol yürümek olduğu, bu konuşmanın tekrar gerçekleşmemesi mevzusunda mutabık kaldık. ‘Hem bundan sonrasında belediye başkanlığı meydana getirecek olan kişiler bu yükten kurtulsun hem de kulüp profesyonelleşsin’ dediler. Ben, ‘Hayır, benim değişik bir fikrim var. 8-10 tane Turgutlulu cebimizden 300’er 500’er bin TL para harcayalım bulalım, birlikte ortaklaşa bir yönetim oluşturalım. En mantıklısı bu’ dedim. Fakat başta Murat Ayhan, Hakan Sezer, Hüseyin Simav, Adnan Demirel hepsi bir ağızdan ‘bu para işine girersek içinden çıkamayız. Biz bu paraları bulamayız’ dediler” şeklinde konuştu.
Başkan Akın açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Turgutluspor’u geldiğimiz ilk yıl şampiyon yaptık. Iyi mi yaptık? İki tane şirket bulduk. Onların sponsorluklarıyla biz bu ekibi şampiyon yaptık fakat Antalya’ya play-off maçlarına götürürken 400 bin TL’yi bulamadık. Ben yanlış bir şey yapmıyorum ki. Rüşvet almıyorum, ihalelere fesat karıştırmıyorum. Nereden bulacağım her yıl 15-20 milyon TL parayı? Ekonomik gücüm de, fabrikalarım da yok. Bu meclis toplantısında şampiyon olan takıma prim istediğimizde, ‘ben söz verdim; bu küçüklere prim verelim’ dediğimde Turgutlu’dan 16 bin TL para topladık. Umar aradık, ben ne Taner Kestaneci’yi tanırdım, ne bilmiyorum ne tanırdım. Madem Turgutluspor’u oldukca seviyorlardı da niye o vakit gelmediler. Niye elimizden tutmadılar, niye söz verdikleri primleri ödemediler? Turgutluspor’a yöneticilik olarak başkanlığı ve yönetimi elinde tutmak isteyen her belediye başkanı, sırf Turgutluspor’u değil öteki kulüplerin de kulüp başkanı, belediye başkanı var ise yolsuzluğa bulaşmak zorunda. Ben bulaşmayacağım. ‘Tüyü eksikleri olan yetimin hakkını yemem, yedirmem’ diyorum. Tanrı’a oldukca şükür de üç yılda hiçbir karacılık üzerimizde kalmadı kalmayacak da. Turgutlu halkı bana bir emanet vermiştir. Ben bu emaneti kanımın son damlasına kadar koruyacağım.”
“Turgutluspor’u siyasal araç-gereç yapmayalım”
Başkan Akın, Turgutluspor’un siyasal araç-gereç yapılmasını istemediğini belirterek, “Toplantıları niye yaptım biliyor musunuz? O toplantılarda ‘Turgutluspor’u artık siyasal araç-gereç yapmayalım, bundan sonrasında yeni bir dönem açalım’ dedim. Fena bir şey mi istedim? Siyasete prim yapacağız diye izahat mı yapacağız, aday mı olacağız? Ne vakit demişim ‘arabayı kullandırmam, besin yardımı yaptırmam diye?’ Açıklamalara bakın ya! Bu mevzuda tavrım net; Turgutluspor’u ustalaşmış bir yapıya oturtup belediyeden, belediye başkanından ekonomik bir beklentisi olmayan bir ekiple yürütmek ve altyapıya destek olmak isterim” diye konuştu.
Yapımı devam eden stat süreci hakkında da açıklamada bulunan Başkan Akın, “Bu stat ihalesini meydana getiren, ihaleyi o firmaya veren kim? Dokuzuncu yıl ben geldim, vakaya müdahale ettim. Korona virüs sebebiyle ihalede mücbir sebep oldu. Biz bu tarz şeyleri düştük, ‘hadi yürüyün’ dedik. Bayburt İnşaat’ın sahibi Ahmet Bey benim odama geldi. Süleyman Turgut da şahittir. ‘Bu iş benim namusum’ dedi. Söz mevzusu firmaya 7-8 gün ilkin uyarma çekildi. 2-3 gün sonrasında 10 günlük süre doluyor. Süleyman Turgut’a artık bu samimiyete inanmadığımı, güvence mektuplarını yakacağımı söyledim. 10 günün dolmasını umuyorum” dedi.
Kaynak: webhane.com
