[ad_1]
Son dakika haberi: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalar yapmak suretiyle kürsüye çıktı. Bahçeli’nin gündeminde enflasyon ve fahiş fiyat artışları yer aldı. “Konut fiyatlarındaki vahim artışları sınırlandırmak, dar ve orta gelirli vatandaşlarımızı düşünmek mecburiyetindeyiz” diye konuşan Bahçeli, fiyat artışlarında FETÖ’nün parmağı bulunduğunu söylemiş oldu. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvurusunu değerlendiren Bahçeli, iki ülkeye de teröre destek verdikleri nedeni öne sürülerek sert tepki gösterdi ve “Bilhassa İsveç, bölücü terörün Şimal Avrupa’daki kuluçkası, kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı, İsveç’tedir” dedi. Bahçeli ek olarak ” Şartlar gerektirirse Türkiye’nin, Türk dünyasının ve 57 İslam ülkesinin de içine katılacağı yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, kim bilir en doğrusu budur” ifadelerini kullandı. Bahçeli, Cenup sınırında yeni operasyon düzenlemesiyle ilgili ise “Cumhurbaşkanımız terörle mücadelede kesin duruşunu devam ettiriyor. İnşallah yurt içinde, yurt haricinde Türkiyeyi’yi meşgul eden terörün kökünü kazıyacaktır” şeklinde konuştu.
“ENFLASYONUN NORMALLEŞECEĞİNE İNANIYORUZ”
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Kur ve enflasyonda ekonomik gerçeklerle ters düşen enflasyonun bir süre sonrasında normalleşeceğine inanıyoruz. Yurttaşlarımızın kesesine dokunan, geçim şartlarını ağırlaştıran fiyat artışlarının önünü, arkasını dikkatle incelemek durumundayız.
FETÖ bu kumpasın tam ortasında bulunan maşadır. FETÖ’cüler, sıcak para çeteleri, köksüz ana para grupları, küresel tefeciler, ekonomik tetikçiler milletimizin yaşam pahalılığına gömülmesi amacıyla etkinlik içindedir.
Kiracılarla ev sahipleri arasındaki ihtilafın yoğunlaşmasına hizmet eden, bakkalda, pazarda, markette soğandan patatese, etten süte fiyat etiketlerinin kabarmasına neden olan kim ya da kimler var ise mahşeri vicdan karşısında suçludur.
“DÜŞÜNMEK MECBURİYETİNDEYİZ”
Kiralardaki denetimsiz ve dengesiz yükselişlere sessiz kalamayız. Konut fiyatlarındaki anormal yükselişleri atıl vaziyette seyredemeyiz. Türkiye’ye karşı düzen ve temin edilmiş alçak kampanyayı görmek lazım. Konut fiyatlarındaki vahim artışları sınırlandırmak, dar ve orta gelirli vatandaşlarımızı düşünmek mecburiyetindeyiz.
Haksız kazanç peşine düşen fırsatçıların yakasından tutmalıyız, bedelini de ödetmeliyiz. Besin ürünlerindeki fiyat artışının kontrolünü sağlayarak cebini doldurmaya çalışan utanmazları cümle aleme hem deşifre etmeli hem de rezil etmeliyiz. Kiralardaki artışların aslolan gayesi nedir?
“İKİNCİ KANDİL DAĞI İSVEÇ’TEDİR”
Dökülen şehit kanlarında İsveç ve Finlandiya’nın parmak izini iyi mi yok sayacağız? Hala sokaklarında teröristleri gezdiren bu devletlere iyi mi anlayış göstereceğiz? Bilhassa İsveç, bölücü terörün Şimal Avrupa’daki kuluçkası, kumanda odasıdır. İkinci Kandil Dağı, İsveç’tedir. İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’ye yaptırım uyguladığı biliniyorken bu iki devletle NATO şemsiyesi altında eşit sorumluluklarla yer almamız hangi hakla beklenmektedir?
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkınca Türkiye’nin risk primi son 14 senenin rekorunu kırmıştır. Risk priminin tabanca olarak kullanılması dost ve müttefikliğin neresine sığmaktadır? Siyasal ve diplomatik vasıtalarla netice alamayanlar bu kere da iktisat kartını masaya mı sürmektedir? Bu edepsizliği görmezden mi gelelim?
Asla kimse PKK/YPG’yi İsveç ve Finlandiya üstünden NATO’ya ortak halletmeye girişim etmesin. İsveç hükümeti terörizme mali finans verdi, teröristleri ülkesinde ağırladı, parlamentosuna taşıdı, başbakanın bile göreve gelmesinde terör örgütü uzantılarının dahli ve desteği görüldü. Bu İsveç’in NATO’ya girmesi iyi mi mümkün olacak?
“NATO’YLA VAR OLMADI, NATO’SUZ DA YOK OLMAYIZ”
Mevcut şartlarda NATO içinde PKK/YPG terör örgütünün arkasında duran askeri, siyasal ve finansal bazda destek veren ülkelerin varlığı hepimizin malumudur. Gerek İsveç gerekse de Finlandiya bu desteği açık şekilde, hiçbir utanma emaresi göstermeden vermektedir. PKK’lılar, FETÖ’cüler ellerini kollarını sallayarak bu ülkelerde cirit atmaktadır.
NATO’ya üyelikleri terörizme ‘evet’ demek, Türkiye düşmanlarına ‘olur’ demek anlamına gelecektir. Türkiye tamam demeden bu iki ülkenin hukuken NATO üyesi olması imkansızdır. Türkiye’nin baskı ve dayatma altına alınıp sürecin oldubittiye getirilmesiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya dahil edilmesi durumunda Ankara kriterleri anında işleme koyulmalıdır. NATO’dan ayrılmak bile alternatif olarak gündeme alınmalıdır. NATO’yla var olmadık, NATO’suz da yok olmayız.
“TÜRKİYE’NİN KATILACAĞI YENİ BİR GÜVENLİK TEŞKİLATININ KURULMASI MÜMKÜNDÜR”
Alsınlar İsveç’i, Finlandiya’yı, tepe tepe kullansınlar, Rusya’ya karşı yeni siper açsınlar. Şartlar gerektirirse Türkiye’nin, Türk dünyasının ve 57 İslam ülkesinin de içine katılacağı yeni bir güvenlik teşkilatının kurulması mümkündür, kim bilir en doğrusu budur.
MİÇOTAKİS’E TEPKİ: “DEDELERİ GİBİ NAMERT”
Başbakan Miçotakis ne kadar karşı gelse de Kıbrıs’ta iki devletli çözümden başka çıkış yoktur. Ya bunu seve seve kabullenecekler ya da söke söke bu hedef gerçekleşecektir. ABD Başkanı ile görüşmesinde Türkiye’yi aklınca yakınma eden Miçotakis dedeleri şeklinde namerttir, sinsidir.”
‘SURİYE OPERASYONU’NA İLK YORUM
Grup toplantısının peşinden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terör örgütünün saldırılarına karşı operasyon yapılabileceği ve bunun da MGK’da karar alınabileceği açıklamalarına ilişkin soruya “Sayın Cumhurbaşkanı terörle mücadelede kesin duruşunu devam ettiriyor. İnşallah yurt içi ve yurt haricinde Türkiye’yi senelerdir meşgul eden terörizmin kökünü kazıyacaktır. Ben kendisine başarılar temenni ediyorum. Ulusal Müdafa Bakanı ve İçişleri Bakanı’nı kutluyorum” diye yanıt verdi.
Bahçeli, CHP’nin Maltepe mitingindeki çarpıcı söz iddialarına ilişkin ise şunları söylemiş oldu:
“Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul Maltepe’de yapmış olduğu miting esnasında bir avuç hainin ‘her yer kandil her yer direniş’ sloganına ne tepki ne itiraz duyulmuştur. Menfur miting öncesi kendi vatandaşlarını vaka çıkabileceği noktasında uyarması ise işin özünde bir kurgu ve provaktif bir hamledir… Milletin Aesi ismiyle düzenlediğiniz mitinge Kandil’i taşımak isteyen vatan hainlerine niye birşey demedin, diyemedin?”
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
[ad_2]
Kaynak: webhane.com