[ad_1]
Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti genel merkezinde 17.45’te süregelen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı 2 saat 40 dakika sürdü. Toplantı sürerken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik kameralar karşısına geçerek gündeme dair açıklamalarda bulunmuş oldu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye’nin kuzeyine ihtimaller içinde bir harekatla ilgili konuşan Çelik, “Bundan sonrasında da bu harekatlar gerçekleştirilecektir.” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ortaya attığı “kaçış” iddiasına ilişkin ise “Sayın Kılıçdaroğlu inanırım ki sayın cumhurbaşkanımızın kaçacağına dair bu ifadeyi kullandığında kendisi bile inanmıyordu” diye konuştu. Çelik ek olarak SADAT yöneticisinin açıklamasıyla ilgili de “Birisi çıkmış, ‘Sandıkta teslim edemeyiz’ demiş. Bu bizi ne ilgilendirir?” diyerek “AK Parti adına söylüyorum, sandığın haricinde kim bir izahat yapıyorsa reddediyoruz” sözlerini kullandı.
“BUNDAN SONRA DA HAREKATLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK”
Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
-
Beril Varol hunharca katledildi. Katil de hadise sonrası intihar etmiş. Yasalar çerçevesinde yapılacak savaşım, şimdiye kadarki bu mevzularda çalışanların önerileri üstüne üzerimize düşeni yaptık. Bunun için hep birlikte, her alanda çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.
- Terör devletçiklerine karşı açık ve net bir tavır onlarca defa Cumhurbaşkanımız tarafınca açıklanmıştır. Operasyonlarla bunun arkasındaki fiili kararlılık gösterilmiştir. Bundan sonrasında da bu harekatlar gerçekleştirilecektir. Bu hem bizim Türkiye olarak ulusal güvenliğimizin sağlanması açısından elzemdir hem de komşu ve kardeş devletlerin ve halkların terör örgütlerinden korunması için yapacağımız katkının bir neticesi olacaktır.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİALARINA YANIT: KENDİSİ BİLE İNANMADI
-
Hiçbir vakit bir karşıcılık genel başkanının bu şekilde eleştiri bir dönemde çıkıp da Türkiye’nin devlet başkanını bir halde yabancıların diliyle etiketlemesi, hakkında hitabı şeklinde bir tablo ortaya çıkmamıştır. Bazı kara propaganda merkezleri belli vakit dilimlerinde cumhurbaşkanımızın kaçacağını ya da başına işler geleceğini sık sık ifade ediyorlar. Bunların zamanlamasına baktığımızda da Türkiye yeni bir sayfa açmış olduğu vakit biz bunların kara propaganda merkezlerinin faaliyetlerine karşı hazırlığımız olduğundan biz takip ediyoruz. Fakat hiçbir vakit karşıcılık genel başkanı kara progapanada merkezlerinin ortaya koyduğu tavrı bir siyasal argüman gibisinden ortaya koymamıştır. İlk kez Kılıçdaroğlu yapmıştır, yakışmamıştır.
-
İlk kez şimdi CHP genel başkanlığıı koltuğunun bu şekilde istismar edilmesi ilktir. Bir halde belge getirildiğinde bunun arkasının, önünün iyi sorgulanması lazım. Birçok yere gidiyor, duvara çarpıyor.
- Yurtdışında FETÖ’nün tüm faaliyetleri bu yapılara balçık atmak üstüne kuruludur. Kılıçdaroğlu açıklamayı yapar yapmaz dedim ki ‘Bakın görmüş olacaksınız gizli saklı belge söylediği şeyler bazı kurumların web sitesinde vardır’ dedim, nitekim o şekilde çıktı. Arkasından malum bir FETÖ’cü çıktı, ‘Ben bu tarz şeyleri aslına bakarsan 3-4 yıl ilkin söyledim’ dedi. Sayın Kılıçdaroğlu inanırım ki sayın cumhurbaşkanımızın kaçacağına dair bu ifadeyi kullandığında kendisi bile inanmıyordu.
NATO TEPKİSİ: “İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN KATILMASININ GÜÇLENDİRECEK TARAFI YOK”
-
Türkiye’nin argümanlarının ne kadar kıymetli olduğu görüldü. Teröre destek vermeme şartını koştuktan sonrasında ortaya çıkan tepkileri yakından takip ediyoruz. İttifakın güçlenerek yoluna devam etmesini daima savunduk fakat ilkeler çerçevesinde yoluna devam etmesi lazım. Yeni bir çerçeve ortaya konulacaksa terör mevzusunda, dayanışma mevzusunda ilkeli olmak çerçevesinde adım atması gerekiyor. NATO ittifakı bir güvenlik mimarisidir. Herhangi bir ülke tehdit altındaysa tüm ittifak tehdit altındadır mantığına dayanır. Türkiye adına anlatılan her şey aslen ittifakın ruhunu, mantığını yansıtan sözlerdir. Madrid’de bu yeni konsept yeniden ele alınacak. Türkiye oraya kapsamlı bir kağıt verecek.
-
Bizim savaştığımız terör örgütüne tabanca veren bazı NATO üyeleri var. Bunun ortadan kaldırılması için çalışmak gerekirken direkt İsveç ve Finlandiya şeklinde PKK terör örgütünün etkinlik yapabildikleri ülkelerin bu politikalarını değiştirmeden NATO’ya katılmalarının NATO’yu güçlendirecek tarafı yok. Zoom üstünden toplantı yapıyor PKK’nın liderleriyle, bu şekilde bir şeyi kabul edebilir miyiz?
-
İsveç Dışişleri Bakanı dedi ki ‘Bizim NATO’ya girmemizi isteyen kuvvetli ülkeler var. Türkiye’nin o kuvvetli ülkeleri karşısına alacağını sanmıyorum.’ Bizi tehdit etmeye kalkıyorlar, böyle bir durum olabilir mi? Terör örgütleri mevzusunda isteyenin istediği şeklinde davranarak NATO’nun genişlemesini, NATO’nun güçlenmesini sağlamaz.
-
Yazının devamında diyor ki ‘Türkiye’nin NATO’daki ülkeler tarafınca bu şekilde bir tepkiyle karşılaşması şaşkınlıkla karşılaşmamalı.’ TBMM’de vazife yapıyorsunuz, Türkiye’nin köklü partilerinden biri adına konuşuyorsunuz, Türkiye ‘Teröre destek vermem’ söylediği için gelen tepkileri düzgüsel karşılıyorsunuz. Böyle bir durum olabilir mi?
-
CHP’den NATO Genel Sekreterinin hassasiyeti kadar bir duyarlılık göremiyoruz.
- Cumhurbaşkanımız şu ana kadarki müzakerelerin tatminkar olmadığını deklare etti fakat görüşme kapıları açık.
MİÇOTAKİS’İN ABD KONGRESİNDEKİ SKANDAL SÖZLERİ: “YUNAN BASININDA DA ELEŞTİRİ KONUSU OLDU”
-
Miçotakis geldi buraya, cumhurbaşkanımızla görüştü. Görüşmeden çıkan en mühim netice üçüncü ülkelerin araya sokulmayacağıydı. Miçotakis’in bu yaklaşımına karşın ABD Kongresinde Türkiye’yi yakınma etmesi… Kendi müttefikimiz gitmiş, Amerikan kongresinde ‘Türkiye’ye F-16 vermeyin’ diyor. NATO’da zaaf yaratma adına kendi politikasını Amerikan kongresinden bizlere dayatmaya kalkıyor. Bu aşama yalvaran cümlelerle konuşulması Yunan basınında da eleştiri mevzusu oldu.
- Miçotakis adaların silahsızlanmasına ‘modası geçmiş bir sorun’ diyor. Meseleleri tabanca kanalıyla çözmenin mi modası vardır? Bu şekilde saçma sapan şey olabilir mi? AB’deki Yunanistan’ın şımarıklığına NATO’da yeni ülkelerin başka şımarıklığını ekleyemeyiz.
SADAT YÖNETİCİSİNİN ‘SANDIK’ AÇIKLAMASI: “BİZİ BAĞLAMIYOR”
-
Bu herhangi bir dernek, kurum, AK Parti’yle ilgisi yok. Birisi çıkmış, ‘Sandıkta teslim edemeyiz’ demiş. Bu bizi ne ilgilendirir? Biz daima sandık kanalıyla olur diyoruz. İktidarın sandık kanalıyla değişimine kimlerin karşı çıktığının zamanı ortada, bu biz değiliz. Herhangi bir yerde izahat var; derhal AK Parti’nin resmi görüşüymüş şeklinde bir çerçeve çiziyorlar, sonrasında da arkasına bir ton cümle kuruyorlar. Türkiye’nin seçim güvenliği mevzusunda büyük kapasitesi var. Hepimiz, her şeyin gözü önünde oluyor. Geçen seçimlerde oy çuvallarının üstünde yatan vatandaşlarımızı gördük.
- Ben bu kürsüden bu arkadaşlarımızın konuşmuş olduğu şeklinde konuşsam o partilerle ilgili, bu şekilde bir hata yapsam tekrar ağzımı açmam. Birisi izahat yapmış, kendisini bağlıyor, bizi bağlamıyor. AK Parti adına söylüyorum, sandığın haricinde kim bir izahat yapıyorsa reddediyoruz. Sandığa hakaret etmeye dönük hangi yaklaşım var ise ayağımızın altındadır.
‘SOSYAL MEDYA’ YASASI
- Bunlar birçok düşünürün söylediği, hepimizin yaşamış olduğu şeklinde, artık kendi egemenlikleri olan birer devlet şeklinde hareket ediyorlar. Bazı toplumsal medya platformları geçici olarak Ruslara dönük nefret kampanyasına izin verdiğini söylemiş oldu, böyle bir durum olabilir mi? Bunla devletler başa çıkamazken bireyler iyi mi başa çıkacak?
DENDİAS’IN AYASOFYA PAYLAŞIMI: “YUNANİSTAN’I İLGİLENDİREN HİÇBİR TARAFI YOK”
“SANATÇIMIZ SAHNE ALACAK”
- Ne bir dilin ne bir yaşam tarzının yasaklanması bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Her bir konserin neye nazaran izin verildiğinin, yasaklandığının gerekçesini ben bilemem. Terör propagandası anlamına gelen, konser görüntüsü altındaki faaliyetlere doğal ki izin verilmez. Yasaklanan bir sanatçımızdan bahsediliyor, o sanatçımız sahne alacak. İkinci bir propaganda yapılıyor, ‘Kürtçe yasaklanıyor’ gibisinden. Böyle bir durum asla söz mevzusu olması imkansız, bu yasakları biz kaldırdık.
OLASI SINIR ÖTESİ HAREKAT: “TSK HAZIRLIĞINI YAPAR, EMRİ CUMHURBAŞKANI VERİR”
- Bir gece ansızın gelebiliriz. Sınırımızın 30 km derinliğinde herhangi terör aktivitesi görmeye tahammülümüz yok. Temizlemediler, TSK girdi orayı temizledi. Bu harekatla ilgili haberler yapıldığında bir şeyde kırılgan olmamız lazım. Bunun ne vakit olacağı TSK’nın planlaması içindedir. TSK hazırlığını yapar, emri cumhurbaşkanı verir.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
[ad_2]
Kaynak: webhane.com