[ad_1]
Hak-İş Genel Başkanı Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile görüştüğünü; bu hafta içerisinde, olmazsa seçim öncesinde mutlaka 700 bin kamu işçisinin toplu sözleşmesinin de imzalanacağını belirtti.
AA
Yozgat Belediyesi ile Hizmet-İş Sendikası arasında Nohutlu Tepesi Belediye Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen toplu iş sözleşmesi töreninde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamu işçisinin mali ve
sosyal haklarının belirleneceği Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne
ilişkin bilgi verdi.
Arslan, yüksek enflasyonun getirdiği ağır bir hayat pahalılığının
olduğuna dikkati çekerek, hem devletin hem belediyelerin ellerinden gelen bütün
imkanları seferber edip, ücretleri enflasyon üzerinde artırdıklarını söyledi.
“Seçim öncesinde mutlaka 700 bin kamu işçisinin toplu sözleşmesini de imzalayacağız”
Arslan, yakın zamanda Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve
Protokolü’nün imzalanacağını belirterek, şu bilgiyi verdi:
Sayın Bakan ile görüştüm, bu hafta içerisinde, olmazsa seçim öncesinde mutlaka 700 bin kamu işçisinin toplu sözleşmesini de imzalayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın emekçiler için ilk andan itibaren yola çıkarken söylediği ‘biz emekçileri, çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz’ anlayışını 20 yıldır görüyoruz.
“14 Mayıs seçimlerini değerlendirirken
bazı kriterler var”
Konfederasyon olarak 14 Mayıs seçimlerini değerlendirirken
bazı kriterlerinin olduğunu anlatan Arslan, “Eğer biz 2017 yılında taşeron
sistemini çöpe atmasaydık bugün Yozgat Belediyesinde 50 arkadaşımızla sözleşme
yapacaktık. Bugün 700 personel adına sözleşme yapıyoruz.” ifadelerini
kullandı.
“Sayın Cumhurbaşkanımız 2013’te IMF’yi kovdu”
Arslan, yıllarca “IMF defol” diye slogan
attıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
Sayın Cumhurbaşkanımız 2013’te IMF’yi kovdu. Allah razı olsun, bugün Türkiye yatırım yapabiliyorsa, Türkiye emekçilerine hakkını verebiliyorsa IMF olmadığı içindir. Biz bir karar vereceğiz. IMF ile yol yürümek isteyen Türkiye’deki muhalefetle mi beraber olacağız, IMF’yi kovan Cumhurbaşkanı’yla mı beraber olacağız? 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe’ diyenlerle mi beraber olacağız, 15 Temmuz’da hainlere karşı yüreğini, kalbini siper etmiş Cumhurbaşkanı’nın yanında mı duracağız? Kandil’de Türkiye’yi tehdit edenler, Türkiye’de yeni bir dizayn peşinde koşan hain teröristlerin işaret ettikleriyle mi beraber olacağız, milletin adamıyla mı beraber olacağız? Elbette bizim tarafımız belli, biz tarafsız falan değiliz. Milletin yanında saf tutmak, milletin adamıyla yürümek, milletle beraber olmak, bizim taraftarlığımız tarafımızdır. Ülkemizi seviyoruz, ülkemizin gücüne, potansiyeline inanıyoruz. Bu ülkeyi kimseye böldürtmeyeceğiz. Bu ülkeye asla hainlerin ihanetine izin vermeyeceğiz.
“14 Mayıs Türkiye’nin beka sorunudur”
Türkiye’ye yeni bir yol, yeni bir dizayn yapmak isteyen
hainlerin hesaplarını kursaklarında bırakmanın boyunlarının borcu olduğunu
vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
Bu borcumuzu bu milletle ödeyeceğiz. Biz siyasetçi değiliz. Herhangi bir siyasi partinin mensubu da değiliz, aday da değiliz ama biz milletin ve memleketimizin birliğini, beraberliğini, yapısını korumak zorundayız. Onun için Türkiye’nin güneyinde bir terör devleti kurmak isteyen emperyalist Amerika’nın hesaplarını 14 Mayıs’ta yerle bir edeceğiz, bu bizim vatana borcumuzdur. Bu bir seçim değil. 14 Mayıs Türkiye’nin beka sorunudur.
Konuşmaların ardından işçilerin maaşına yüzde 30 zam içeren
toplu iş sözleşmesi imzalandı.
[ad_2]